Global Sumud Flotilla organizasyonu yaklaşık 50 gemiyle Gazze’ye yola çıkacak.
Özgürlük Filosu, Sumud Konvoyu, Global March to Gaza Hareketi ve Sumud Nusantara’nın oluşturduğu ekip, bu ay sonu yola koyulacak.
Avrupa’dan yola çıkacak gemiler ile dünya çapındaki en büyük sivil eylem gerçekleştirilecek. Global March To Gaza Türkiye Koordinatörü Hüseyin Durmaz, Gazze için başlatılan bu küresel eylemi 10’lar Medya’ya anlattı.
Hüseyin Bey merhaba Global Sumud Flotilla oluşumu nedir ve bu oluşum neyi amaçlıyor?
Şimdi hatırlarsanız Gazze’de yaşanan durum o kadar şiddetli bir hale gelmişti ki, özellikle de uluslararası sistemin bu konudaki çaresizliği daha doğrusu adım atmaması insanlara da bu yaşananların durdurulması için harekete geçme iradesine yol açmıştı. Bu çerçevede bu işi nasıl yapabiliriz gibi farklı farklı ülkelerden yerlerden insanlar arayış içerisindeydi. Tam o dönemde aslında ilk küresel anlamda eylem doktorlar, sağlıkçılar üzerinden Cenevre’de beş günlük beyaz çadır eylemiyle başlamıştı. Avrupa’daki birçok arkadaşla tanışma sürecimiz o dönem oldu. Daha sonra havadan yani Mısır’a uçarak oradan Ariş’e, Ariş’ten Refah’a gidelim diye bir çalışma başlattık. Avrupa ekibi bu noktada iyi çalıştılar. Yani bir süre sonra 80 ülkeye ulaştık ve 10 binlerce insan Refah’a gitmek için bir irade ortaya koydu. Ama tam bizden bir hafta önce biliyorsunuz Madleen gemisi yola çıkmıştı. Ama Madleen’den önce de Vicdan gemisi ilk aslında Malta açıklarında İsrail droneları tarafından vurulmuştu. Onlar daha Malta açıklarından çıkamamıştı. Sonra Madleen gemisi gündeme geldi. O dönem Tunus merkezli Kuzey Afrika ülkelerinden de araç konvoyuyla insanlar refaha yürümek için bir irade ortaya koymuştu. Aslında bütün bu küresel eylemler aynı döneme denk geldi. Tabii Madleen’e bildiğiniz gibi baskın yaptılar, tutuklayıp deport ettiler. Tunus konvoyu, Sumud konvoyu Libya’da Hafter bölgesinden engellendi.
Biz de Ariş’te engellendik. Bu kez daha dönüş yoluna geçmeden dedik ki, bu ekipler birleşelim, görüşelim. Dördüncü dalgayı birlikte yapalım. Hemen onun üzerine ilk görüşmeler başladı. Daha sonra toplantılar yapıldı, Global Sumud Flotilla diye bir ekip kuruldu. Buna Malezya’nın Sumut Nusantra adlı oluşumu da dahil oldu. Yani dört tane büyük küresel organizasyon Gazze’deki ablukayı kırmak için bir araya gelme iradesi gösterdi ve süreç böyle başladı. Şu an 44 ülke Onlarca yüzlerce insan çalışıyor. Bunun bir yapısı kuruldu. Toplantılar yapıldı. Görev dağılımı yapıldı. Ve bu kez deniz yoluyla bu ablukayı kırmak için dünya tarihinin gördüğü en büyük filo çalışması başladı.
Bu görüşmeler ve toplantılar ne kadar süredir devam ediyor? Uzun süredir yapılan bir hazırlık mı söz konusu olan?
Yürüyüş, yani bizim o Global March to Gaza’dan hemen sonra başlayan süreç. Yani biz 12 Haziran’da yola çıkmıştık. 15 Haziran itibariyle bu görüşmeler başladı. Yani iki ay oldu.
Peki gemiler nereden ve ne zaman kalkacak? Bununla ilgili bir bilgi, bir hareketlenme veya sosyal medyada buna yönelik kampanyalar var mıdır? Sizce neler yapılmalı?
Evet, şimdi bu bir tarihi irade. Yani bu kadar insanın bir amaç için bir araya gelmiş olması ki her dinden, her görüşten, her ideolojiden insanlar bir amaç için, soykırımı durdurmak ve Avrupa’yı kırmak için bir araya geldi. Tüm farklılıklarını bir tarafa bırakarak. Gemiler Avrupa’dan ve Kuzey Afrika’dan yola çıkacak. Biz kamuoyuna İspanya ve Tunus’tan olacağını açıkladık. Tabii ki başka limanlar da var ama onları şu an için açıklamıyoruz.
Biz bu sürecin kamuoyu duyurusundan sonra İsrail tarafından engellenmek için bir sürecin başlayacağını öngörüyorduk zaten. Nitekim öyle bir süreçte oldu ve bazı kaptanlarımızın akreditasyonlarını ya da belgelerini iptal etme, zorlaştırma gibi adımlar atıyorlar.
Takdir edersiniz ki on binlerce gemiyi hazırlasanız bile kaptan bulamazsanız yola çıkamazsınız. Bu görevde yer almak isteyen kaptanlar sosyal medya üzerinden bizlere ulaşabilirler. Bu bir, ikincisi sadece bu değil yani bayrak veren ya da limanından kalkışına izin veren ülkelere baskı kurmaya başlayacaklar.
Belki bazı ülkelerin son anda gemileri çıkarmayı engelleme gibi bir hamlesi olabilir. Biz bunların hepsini öngörüyoruz ama tüm bu zorluklara, tüm bu manipülasyonlara rağmen bu gemilerin kalkma iradesi tam ve Allah’ın izniyle o yola çıkacağız.
Bu gemilere kimler katılabilir, katılacak ünlü isimler var mı? Çünkü biliyoruz ki ünlü isimlerin katılması kollektif hareketin duyurulması için önemli bir başlık bu uluslararası yardım hareketlerinde.
Evet, bu gemiye birçok ünlü isim katılacak dünya çapında. Zaten yakın zamanda bir video izlediniz. O Madleen’de bulunmuş olan aktivist arkadaşlar, buna Greta’da dahil birçoğu katılacak zaten. Kamuoyunun yakından tanıdığı isimler. Türkiye’de de siyasilerden, milletvekillerinden, ünlü isimlerden katılacak kişiler var. Biz onların açıklamasını biraz daha bekletiyoruz. Şimdi bu hafta kayıt süreci bitecek, akreditasyon süreci. Ondan sonra duyurusunu yapmak istiyoruz ama bu insani temelde bir eylem olduğu için özellikle şunu vurgulayalım. Yani vicdan sahibi olan herkes kadın, erkek, genç, yaşlı, ünlü, ünsüz, siyasi, normal hiçbir ayrım yapmadan bu sürecin bir parçası olmalarını istiyoruz. Çünkü birlikte güçlüyüz ve birlikte hareket edersek bu ablukayı kıracağız. Bir ekip, bir grup aktrist arkadaşlarımız deniz yoluyla giderken çoğunluğumuz da karada bunları destekleyecek, eş zamanlı eylemler yapacak, ablukanın kırılması için, koridor açılabilmesi için devletlere baskı yapacak, eylemler, sosyal medyada gündem çalışmaları olacak ki bu şekilde insanlık olarak bu ablukayı kırabilirim.
Ve burada şu çok önemli çok talep alıyoruz herkes gemide olmak istiyor. Bu çok güzel çünkü herkes şu an Gazze’de yaşananın durdurulması gerektiği konusunda hemfikir daha fazla tahammülü kalmadı insanlığın. Yani yapılabilecek her şeyi yaptılar ve son büyük harekete hazırlanıyor insanlık. Bununla birlikte şunu vurgulamak isterim. Burada sürecin paydaşı ya da sürecin bir parçası olmak önemli. Yani gemiye binenlerden çok o geminin binilmeye hazırlanması için devasa emekler, çabalar sarf ediliyor. Onun duyurulması için çok ciddi çaba sarf edenler var. Yani önemli olan sürecin parçası olalım. Gemide mi olmuşuz, karada mı olmuşuz, havada mı olmuşuz bu kısım önemli değil. Ama birlikte olup o ablukayı kırmamız önemli.
Sivil yardım filolarının yasal dayanağı ve uluslararası sulardaki müdahaleler hakkında neler söylemek istersiniz?
Şimdi normal şartlarda uluslararası sularda hiçkimse size müdahale edemez. Ama biz muhatabımızın hukuk tanımayan, hiçbir kural, kaide tanımayan, insanlık vicdan tanımayan İsrail olduğunu biliyoruz. O yüzden İsrail’in bir müdahale etmesini bekliyoruz. Ama bu şöyle, düzinelerce gemiye müdahale etmek, bunun oluşturacağı küresel kriz, diplomatik kriz, sahadaki şartlar göz önüne alındığında bu kolay olmayacak. Tabii ki bu eylem sivil, barışçıl ve şiddet içermeyecek. Tamamıyla sadece ve sadece insan yardım malzemeleri taşıyacağız. Amacımız Gazze’ye bu yardımları götürebilmek. Dolayısıyla herhangi bir çatışma, fiziksel temas gibi durum söz konusu olmayacak. Ama buna rağmen bir müdahale, hukuk tanımadan müdahale etmelerini bekliyoruz. Biz de ona göre tedbirlerimizi alıyoruz. Ama bu durumun yaratacağı sonuçların bu ablukanın kırılmasına yol açacağına inanıyoruz. Küresel anlamda da hukuk birim de var. Türkiye delegasyonunun da hukuk birimi var. Her ülke delegasyonunun hukuk birimi var. Bir de Global Sumud Flotilla hukuk birimi var. O anlamda tüm tedbirler alınmış durumda.
Gazze Ablukası bu oluşumla kırılabilir mi ? Yani bu oluşumu aslında öncekilerden ayıran ve daha güçlü kılan aslında daha toplu, daha kolektif bir hareketin olması diyebilir miyiz?
Kesinlikle güzel ifade ettiniz. Bilirsin yani insanlar eylem yaptılar, boykot yaptılar, sahaya indiler, tepkilerini ortaya koydular. İmza topladılar, duyuru yaptılar. Yani akla gelebilecek her şeyi yaptılar. Ama bu fikrin temeli şöyle çıktı. Bir sorun var ve hepimiz bir yerde bir şeyler yapıyoruz ama bu sorunu çözemiyoruz. O zaman birlikte hareket eder, güçlerimizi birleştirirsek bu sorunu çözebiliriz düşüncesi ve fikriyle bu birliktelik açığa çıktı. Bu yüzden tarihi bir önemi var ve bu yüzden çözüme bu kadar yakın. Herkeste bu anlamda bir ümit var. Ama şunu söylüyoruz hani biz bir hayal kırıklığına yol açmamak ya da böyle bir algı da olmasın. Sonuçta karşımızda hiçbir kural kaide tanımayan bir terör devleti var. Diyelim ki bununla düzinelerce gemi gittik, ablukayı kıramadık. Pes mi edeceğiz? Etmeyeceğiz. Beşinci dalga, altıncı dalga, yedinci dalga… Yani onlar bu soykırımı durdurup ablukayı kaldırmayana kadar bizler de pes etmeyeceğiz. Bu duygu ve bilinçle hareket etmeliyiz.
Eklemek istedikleriniz varsa dinleyebilirim.
Yani son olarak ben şunu söyleyebilirim. Gazze insanlık için bir yol ayrımı. Bugün eğer biz bu kadar birliktelik, tarihi birlikteliklerle bu ablukayı kırarsak geleceğe dair bir ümidimiz olacak. Yani bir daha yeryüzünde hiçbir yerde bir zalim dilediği gibi hareket etme iradesi gösteremeyecek çünkü karşısında bir insanlık görecek.
Ama başarılı olamazsak da o zaman şunu düşünün; bu kadar çok bir araya gelip başaramayan insanlık ileride başka hangi kötülüğü engelleyecek? O yüzden bir yol ayrımındayız. Gazze dünya için çok önemli. Geleceğimiz için çok önemli.




