“En kötü rüyalarımda bile, kardeşimin ölüp, köpekler ve kedilerin cesedini önümde parçalarken ona hiçbir şey yapamayacağımı hayal etmemiştim. Bu nasıl olur, Bu Filistin halkının başına nasıl gelir ve neden olur?”


 

En kötü rüyalarımda bile, kardeşimin ölüp, köpekler ve kedilerin cesedini önümde parçalarken ona hiçbir şey yapamayacağımı hayal etmemiştim. Bu nasıl olur, Bu Filistin halkının başına nasıl gelir ve neden olur?

Gazze Şeridi’nin güneyinde, İsrail saldırılarının hedefi olan Refah kentinde yaşayan Ebu Rızk ailesi, 25 gün önce kaybettikleri 22 yaşındaki oğulları Muhammed’in cansız bedenini, neredeyse tamamen bozulmuş halde ve kedilerle köpeklerin parçalamış olduğu izlerle buldu.

Muhammed’in kardeşi Mahmud Ebu Rızk, yaşadıklarını şu sözlerle anlatıyor: “Kardeşimin parçalanmış bedenini kediler ve köpekler tarafından parçalanmış halde gözlerimin önünde gördüm. Yerini öğrendikten sonra ona ulaşamamak ve bunu engelleyememek çok acıydı, çünkü cesedin bulunduğu bölge oldukça tehlikeliydi ve İsrail ordusu bölgeye yaklaşan herkesi hedef alıyordu.”

Mahmud Ebu Rızk, kardeşinin bedenine ulaşmak için 8 gün boyunca Refah’ın kuzeyindeki Han Yunus sınırındaki bölgeye yakın bir noktaya gitti, ancak İsrail’e ait insansız hava araçlarının bölgede yoğun şekilde bulunması nedeniyle cesedi alamadı.

Mahmud, “En kötü rüyalarımda bile, kardeşimin ölüp, köpekler ve kedilerin cesedini önümde parçalarken ona hiçbir şey yapamayacağımı hayal etmemiştim. Bu nasıl olur, Bu Filistin halkının başına nasıl gelir ve neden olur?”

diyerek yaşadığı korku ve çaresizliği dile getiriyor.

Ebu Rızk ailesi, oğulları Muhammed’in cesedini Han Yunus’taki bir mezarlığa, siyah bir torbaya koyarak defnetti. Cesedin kediler ve köpekler tarafından parçalanmış durumda olması nedeniyle ailesinin cesedi son bir kez görmelerine izin verilmedi.

 

 

Muhammed Ebu Rızk, Gazze Şeridi’nde sokaklarda cansız bedenleri kediler ve köpekler tarafından parçalanan onlarca Filistinli şehitten biri. Gazze’deki tanıklıklar ve kaydedilen videolar, bu korkunç sahneleri gözler önüne seriyor.

Gazze İslam Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunu Hanin Dayye, Şubat ayında Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki mahallelerine düzenlenen İsrail saldırısında babasıyla birlikte ailesinden 13 kişiyi kaybetti. Hanin’in babası, erkek kardeşi, amcası ve diğer akrabaları, üzerlerine düşen İsrail füzesi nedeniyle sokaklarda paramparça oldular ve kediler onların dağılmış parçalarını yedi.

Dr. Dayye, “Babamın, kardeşimin ve akrabalarımın parçalarını sokaklardan kedilerden toplayıp diğer şehitler gibi onları defnetmek için uğraştım,” diyor. Şok ve dehşet içindeki Dayye, babası ve kardeşinin cesetlerinin kediler tarafından parçalanışını anlatırken, bu sahnelerin kendisini çaresiz bıraktığını, ailesinin parçalanışını izleyerek uykusuz geceler geçirdiğini ifade ediyor.

Han Yunus şehrinde, özellikle Nasır Tıp Kompleksi yakınında, Raid Hamad, bir şehidin bedeninin üzerinde toplanmış ve durmaksızın onu parçalayan kedilere tanık oldu.

Hamad, Mart ayında İsrail ordusunun keskin nişancılarının hastane çevresinde konuşlanması nedeniyle bu durumu engelleyemedi.

Hamad, “Gördüğüm manzara çok acı vericiydi. Hayatım boyunca, bir kedinin ölü bir insan bedenini parçaladığına tanık olacağımı ve bunu durduramayacak kadar çaresiz kalacağımı hiç hayal etmemiştim; onun insanlık onurunu koruyamamak derin bir acıydı,” diyor. Yaşadığı travmatik gecelerin etkisiyle kabuslardan kurtulamadığını anlatıyor.

Son zamanlarda, şehit bedenlerinin kediler ve köpekler tarafından yenildiğine dair tanıklıklar ve görüntüler yayıldıkça, küçük bir kız çocuğunun kedisine, kendisi ya da ailesinden biri şehit olursa kedinin bedenlerini yememesi için yalvardığı bir video da sosyal medyada dikkat çekti.

Hamad, “Gördüğüm manzara çok acı vericiydi; bir gün, bir kedinin ölü bir insanın bedenini parçaladığını göreceğimi ve onun insanlık onurunu korumak için hiçbir şey yapamayacak kadar çaresiz kalacağımı asla hayal etmezdim.,” diyerek çaresizliğini ifade ediyor.

Kediler ve Köpekler’den yeni davranışlar

İsrail ordusunun geri çekilmesi sonrası Mayıs ayında Han Yunus’a dönen halk, kediler ve köpeklerde yeni bir davranış değişikliği fark etti. Kediler ve köpekler daha vahşi hale geldi, çocuklara sokaklarda saldırıyor ve onları parçalamaya çalışıyorlar.

Han Yunus sakinlerinden Halid Dedda, “Bölgemizdeki kediler ve köpekler daha vahşi ve iri oldu. Bu durum, şehir boşaltıldığında ve yiyecek bulunmadığında, şehitlerin bedenleriyle beslenmiş olabilecekleri izlenimini veriyor,” diyor.

 

 

Dedda, her gece Han Yunus’taki kamp alanındaki çadırına sokulmaya çalışan sokak köpekleri ve kedileri kovalıyor. Çocuklarına saldırmalarından korktuğu için bu hayvanları uzak tutmaya çalışıyor; çünkü şehre döndükten sonra hayvanların davranışlarının tamamen değiştiğini belirtiyor.

 

Mezarların Kazılması

Gazze’deki sokak köpeklerinin davranışlarındaki değişiklik ve kurbanların cesetlerini sokaklarda parçalamalarının ardından, bu hayvanlar mezarlardaki ölülerin cesetlerini kazmaya başladılar.

Mezarlara yakın olan sakinler ve mülteciler, gece saatlerinde sokak köpeklerinin ölülerin gömülü olduğu mezarları kazıp cesetleri çıkarmaya çalıştıklarını gördüler. Bu köpekler, ölü bedenleri çıkararak onları parçalamaya devam ediyorlar.

Gazze’deki Kayıplar

Gazze’de hâlâ birçok kayıp insan bulunuyor. Bunlar ya evlerinin enkazlarının altında hayatını kaybetti ya da sokaklarda ölü bırakıldı. Gazze hükümetinin Medya Ofisi, savaş nedeniyle kaybolanların sayısının en az 7 bin kişi olduğunu, bu kişilerin çoğunun İsrail ordusunun yıktığı evlerin enkazlarının altında kaldığını, bazılarının sokaklarda soğukkanlı bir şekilde öldürüldüğünü ve cesetlerinin hala orada olduğunu belirtiyor. Ayrıca, bazıları ise Kuzey ile Güney Gazze arasında halkın tahliyesi için ayrılan koridorda ordu tarafından kaçırıldı.

Çocukları Kurtarma Derneği, Gazze’deki savaşın kaosunda kaybolan çocukların sayısını yaklaşık 21 bin olarak tahmin ediyor. Birçok çocuğun enkazların altında sıkışıp kaldığı, tutuklandığı, bilinmeyen mezarlara gömüldüğü veya ailelerinden ayrıldığı ifade ediliyor.

Çocuk koruma ekipleri, Rafah’a yapılan saldırı nedeniyle daha fazla çocuğun ailesinden ayrıldığını ve bunun, aileler ve onları korumaya çalışan topluluklar üzerindeki baskıyı artırdığını belirtiyor. Dernek, Gazze’deki mevcut koşullarda bilgi toplamanın ve doğrulamanın neredeyse imkansız olduğunu, ancak en az 17 bin çocuğun ailesinden ayrı veya onlardan kopmuş olduğunu, 4 bin çocuğun enkazların altında kaybolduğunu ve sayısı bilinmeyen bir çok çocuğun toplu mezarlarda gömülü olduğunu söylüyor.

 

 

Kaynak: Daraj Media

Yazıyı paylaşmak ister misiniz?