Merhaba Yusuf Bey sizi biraz tanıyabilir miyiz ?

İsmim Yusuf Mugoya. Ben Ugandalıyım. Gelişim Üniversitesi’nde doktora yapıyorum. Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’ndeyim.

Ne zaman Türkiye’ye geldiniz ve nasıl Türkiye’ye gelme kararı aldınız ?
Türkiye’ye eğitim almak için geldim. İlk geldiğim yer Kayseri idi. Diyanet Vakfı Projesi ile uluslararası imam hatip okulunda okumak için geldim. Liseyi bitirdikten sonra İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi’nde İlahiyat Bölümü’nü bitirdim.Onun ardından İstanbul Medeniyet Üniversitesi’nde Eğitim Kurumları İşletmeciliği alanında yüksek lisans yaptım.

Türkiye’deki eğitim sürecini nasıl yorumluyorsunuz ?
Türkiye eğitimi çok kaliteli. Güzel hocalar var. Güzel dersler var. Bir arada etkileşimin ve paylaşımın olduğu bir akademik ortam var. Bilgiyi üretmeye  ve paylaşmaya değer verilen bir sistem söz konusu.

Akademik ortam ve sosyal ortam olarak ikiye ayıracak olursak dışarıdan gelen misafir bir öğrenci olarak Türkiye’de bu ikisi arasında çok farklılıklar var mı ?
Akademik ortamda dil öğrendikten sonra çok daha rahat hissettim. Dil öğrenmeme bağlıydı benim için her şey. Öğrendikten ve rahat iletişim kurabildikten sonra sosyal hayatta da çok rahat hissettim. İnsanlar ile çok daha kolay iletişim kurdum, tanıştım, güzel vakit geçirdim. Liseden beri Türkiye’de olduğum için daha çok olumlu tecrübeler edindim. Pozitif birisiyim ve kaynaşmaya önem veriyorum. Bu özelliklerim insanlar ile iyi anlaşmamı sağladı. Benim için hiç sorun yok. Ama diğer arkadaşlarım yaşadılar.

Siz Türkiye’ye geldikten sonra sizinle aynı yerleşim yerinden Türkiye’ye gelenler oldu mu ?
Çok fazla gelen oldu. Diğer taraftan da zaten Türkiye’deki Ugandalı öğrenciler birliği başkanıyım ben. Yani çok fazla, yaklaşık 300’den fazla Ugandalı öğrenci var. Bu öğrenciler Türkiye’ye gelmeden önce bizimle iletişime geçiyorlar. Bizler de onlara rehberlik etmek için çaba gösteriyoruz.

Siz Türkiye ve Uganda arasında köprü kuruyorsunuz diyebilir miyiz ?
Kesinlikle evet. Hem daha önce hiç gelmeyen ve Türkiye’ye gelmek isteyen Ugandalılara hem de Uganda’ya gitmek isteyen Türk kardeşlerimiz ile görüşüyoruz. Türkiye ve Uganda arasındaki köprüyü güçlendirmeye çalışıyoruz.

UDEF ile nasıl tanıştınız ?
Türkiye’ye geldikten sonra UDEF ile tanıştık. UDEF bünyesinde uluslararası öğrenci dernekleri var. Özellikle mesela İstanbul’da Bab-ı Alem Uluslararası Öğrenci Derneği var. Orada aynı zamanda ben görev yapmaktayım öğrenci işlerinde. Böylece UDEF’in ve bünyesindeki derneklerin çalışmalarına katılmaya çalışıyoruz.

Türkiye ve Uganda için bundan sonraki gelecek planlarınız neler ?
Biz Türkiye’de eğitim aldıktan sonra ülkemize dönmek istiyoruz. Yani planlarımız memleketimizde. Ama tabii bu oraya döndükten sonra Türkiye ile bağlarımızı koparacağımız anlamına gelmiyor. Zaten oraya Türkiye’den eğitim alarak gitmiş olacağız. Türkiye’yi en iyi şekilde temsil edeceğiz. Türkiye’den Afrika’ya gelmek isteyen iş insanlarına, siyasetçilere rehberlik edeceğiz. Yani iki ülke arasında köprü kurarak bir zemin oluşturmaya çalışacağız.

Kategori

Yazar

Yazıyı paylaşmak ister misiniz?